Düğün günü, kaçan bir gelin adayı için sadece romantizmin değil, aynı zamanda hayatta kalma mücadelesinin de zorlu bir başlangıcıdır. Genç kadın, kaçışının ardında eski nişanlısı ve onun yedi ölümcül sağdıcının gölgesinde nefes kesen bir savaşa girişir. Bu karmaşık hikaye, duygusal dalgalanmaların, ihanetin acı gerçeklerinin ve bir ölümcül tehdidin etrafında dönen hayatın bir dönemeç noktasında kesiştiği bir tabloyu çizer. Gelin adayı, kaçışının gizemli nedenleriyle başa çıkarken, eski nişanlısıyla olan karmaşık ilişkisi hem gün yüzüne çıkar hem de karanlık bir tehlikeyle yüzleşir. Düğün gününün masumiyeti, anında kaos ve dehşetin ortasına dönüşür. Gelin, fiziksel ve duygusal olarak sınırlarını zorlayan bir yolculuğa çıktığında, ölümcül sağdıçlar onu her biri bir öncekinden daha acımasız ve hırslı bir şekilde takip eder. Düğün günü, romantik bir başlangıç olması gereken bu genç kadın için bir yandan, hayatının en karanlık anlarından birine dönüşür.