Küçük bir kasabanın tozlu sokaklarında, baseballin heyecanıyla büyüyen Rickey, bu sporun büyüsüne kapılmıştı ve kalbindeki tutkuyu hiçbir zaman yitirmedi. Ancak, yaşam ona gösterdi ki, tutku tek başına yeterli değildi. Rickey için hayat, zorlukların üstesinden gelmek için bir sınavdı ve o, bu sınavı başarıyla geçti. Küçük liglerde geçen yıllar, sınırlı kaynaklarla dolu bir mücadeleyi ifade ediyordu; ama Rickey, asla vazgeçmedi. Her maç, her antrenman, onun için birer fırsattı; hedefine bir adım daha yaklaşmak için bir vesileydi. Rickey için başarı, sadece yetenek ve tutkuyla değil, aynı zamanda kararlılık ve azimle de inşa edilmişti. En zor anlarında bile, umudu hiç kaybetmedi. Her mağlubiyet, ona bir ders verdi ve daha da güçlendirdi. Rickey için pes etmek yoktu; sadece daha fazla çalışmak ve daha çok emek harcamak vardı.