Hayat, bir yolculuktur ve bu yolculukta karşımıza çıkan sıra dışı deneyimler, bazen bizi en derin duygularımızla yüzleştirebilir. Solene için bu deneyimlerden biri, sevdiği insanın onu terk ettiği andı. O andan itibaren Solene, aşka olan inancını yitirdi ve kendisini işine ve kızına adadı. Ancak hayatın beklenmedik sürprizleriyle dolu olduğunu bir kez daha gördüğü an, eski kocasının 15 yaşındaki kızlarıyla katılacakları Coachella turunun iptal edilmesiydi. Kızının hayal kırıklığını gören Solene, cesaretini topladı ve kararını verdi: Coachella Müzik Festivali’ne kızını götürecekti. Festivalde, dünyanın en popüler müzik gruplarından birinin 24 yaşındaki vokalisti Hayes Campbell ile tanışması ise tamamen beklenmedik bir olaydı. İkisi arasında anında bir bağ oluştu, karşı konulmaz bir çekim vardı. Ancak Solene için bu yeni duygular, geçmişin acıları ve kariyerinin getirdiği sorumluluklarla başa çıkmayı zorlaştırıyordu. Başlangıçta her şey rüya gibiydi, ancak zamanla Solene, kendi hayalleri ile Hayes’in kariyer planları arasında çatışma yaşadığını fark etti. Ayrıca yaş farkı da cabasıydı, önünde çok zor bir karar olduğunu biliyordu.