Central Park’ın derinliklerinde yer alan tarihi Central Park Tiyatrosu, gündüzleri gösterişli bir mekân olsa da, geceleri bambaşka bir kimliğe bürünür. Akşam saatlerinde, sahne ışıkları söndüğünde ve izleyiciler evlerine döndüğünde, kuklalar sahnede kendi hayatlarına başlar. Bu kuklaların en dikkat çekeni Don’dur. Yıllardır aynı soytarı kostümünü giymiş, güldüren bir figürdür. Ancak içindeki kahramanlık arzusuyla yanıp tutuşur ve yıllar boyunca sahnede tıkanmış olan hayalini bir şekilde gerçekleştirmek ister. Bir gece, cesaretini toplar ve tiyatrodan kaçmaya karar verir. Central Park’ın karanlık patikalarında bir maceraya atılır. Yolculuğu sırasında, DJ Doggy Dog adında terk edilmiş bir oyuncak köpekle karşılaşır. DJ Doggy Dog, bir zamanlar rap yıldızı olmayı hayal etmiş, ancak yıllar içinde terk edilmiştir. Ancak içindeki rap dünyasına olan aşkı hala canlıdır. Birbirinden farklı iki karakterin karşılaşması, onlara her adımda yeni bir şey öğretir. Zıtlıklarından güç alarak, birlikte büyük bir serüvene atılacaklardır. Ancak bu yolculuk, onları sadece Central Park’ın karanlık köşelerine değil, daha büyük ve daha karmaşık bir dünyanın içine çekecektir.