Eva, her zaman hedef odaklı ve mükemmeliyetçi bir iş kadınıdır. Planlarını titizlikle yapar, her detayı hesaplar ve başarıyı her şeyin önünde tutar. Bu yüzden, kişisel hayatı genellikle ikinci planda kalır. Ancak Alex, tam tersi bir kişiliğe sahiptir. O, yaratıcı bir oyun tasarımcısıdır ve hayal gücünün peşinden gitmek onun hayatının temelidir. Düzenli bir yaşamdan ziyade, spontane anları sever ve özgürlüğünü her şeyin önünde tutar. Bu zıt kutupların çekim alanı, aralarındaki ilk karşılaşmada kendini gösterir. Alex’in renkli dünyası ile Eva’nın düzenli dünyası arasında bir mesafe olsa da, zamanla bir arada var olmanın yollarını bulurlar.
Düğün hazırlıkları başladığında, Eva her şeyin kusursuz olması için çabalarını iki katına çıkarır. Her detayın mükemmel olması gerektiğine inanır, çünkü onun için en iyi her zaman en iyisidir. Ancak Alex, bu mükemmeliyetçilikten bunalmaya başlar. Düğün, hayatlarını birleştirecek bir kutlama mı, yoksa bireysel özgürlüklerinin sonu mu olacaktır? Onun için evlilik, bir devrim, bir dönüşüm anlamına gelir. Eva ise, iş dünyasında olduğu gibi her şeyi kontrol etmek ve düzenlemek ister. Bu karşıtlıkları çözmek kolay değildir, ancak her ikisi de birbirlerinin perspektiflerini anlayarak ilişkinin derinliklerine inmeye başlar.