Selim, kızı Elif’in trajik kaybıyla darmadağın olur. Günler geçtikçe, olayın üzerindeki sır perdesinin aralanmaması, Selim’in adalet duygusunu derinden yaralar. Adaletin peşinden koşan bir baba olarak, artık sadece sevdiklerine değil, tüm topluma karşı bir sorumluluk hissetmektedir. Kararlılıkla kendi araştırmasını yürütmeye karar verir; topladığı her ipucu, onu suçlulara bir adım daha yaklaştırır. Kurduğu platform üzerinden canlı yayınlarla suçluları ifşa etmeye başladığında, tüm dünya onun içindeki acıya ve öfkeye tanık olur. Her bir suçlu, Selim’in sorgusuyla yüzleşirken, milyonlar bu adalet savaşının canlı tanıkları haline gelir. Selim’in hikayesi, bir babanın yasını tutmaktan öte, adaletin somutlaşmış hali olur ve bu mücadele, insanlığa adaletin ne kadar güçlü bir duygu olduğunu hatırlatır.