6 Haziran 2016, Dünya’nın kaderini sonsuza dek değiştirecek bir güne uyanışıydı. O gün doğan bir bebek, insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinin başlangıcı olarak görülmüştü. Annesi Duygu, doğumun hemen ardından gördüğü ürkütücü işaretler yüzünden aklını kaybetmiş ve trajik bir şekilde hayatına son vermişti. Ancak bu trajedi, sadece bir başlangıçtı. Gizemli bir tarikat, bebeğin kaderini kendi amaçları doğrultusunda şekillendirmek için her türlü planı yapmıştı. Venüs tutulmasının gerçekleşeceği gece, bebeğin annesinin kanından gelen bir kadın tarafından emzirilmesi gerekiyordu. Bu yüzden Duygu’nun kız kardeşi Öznur, tarikatın elinde tutsaktı. Türk ve Avrupalı gizli servisler, bebeği kurtarmak için zamanla yarışırken, bebek farkında olmadan çocuk sahibi olamayan bir çifte evlatlık olarak verilmişti. Ancak tarikat, her adımı izliyordu. Venüs tutulması yaklaştıkça, gerilim tırmanıyor ve teşkilatlar son bir hamleyle ayini durdurmaya çalışıyordu. Bu mücadele, sadece bir bebeğin değil, tüm insanlığın kaderini belirleyecekti.