Gecenin derin karanlığında, Dr. Edwards teleskobuyla gökyüzünü izliyordu. Gökyüzü her zamanki gibi büyüleyiciydi, fakat içindeki bir şey, büyük bir felaketin yaklaştığını hissettiriyordu. Ay’ın yüzeyine düşen bir gölge, onu derin bir düşünceye sevk etti. Gölge büyüdükçe, Dr. Edwards’ın kalbindeki korku da artıyordu. Teleskobunu ayarladığında, karşısında dehşet verici bir manzara belirdi: Hızla Dünya’ya yaklaşan devasa bir göktaşı! Felaketin eşiğinde olduğunu anlaması uzun sürmedi. Hemen Washington’a acil bir çağrı yaptı. General Ferris ve hükümet yetkilileri, bu devasa tehdidi durdurmak için hızlı bir şekilde harekete geçtiler. Ancak her yeni strateji, daha büyük zorluklar doğuruyordu. NASA, bir uzay mekiği hazırlayarak göktaşına nükleer patlayıcılar göndermeye karar verdi. Kaptan Mills ve ekibi, insanlığın kaderini kurtarmak için cesur bir mücadele veriyordu. Ancak her saniye, dünyayı bekleyen felaketin daha da yaklaştığını hissettiriyordu.