Jeanne’nin hikayesi, sıradan bir işçi kadınının içindeki tutkuyu keşfetmesinin ve sarayın parlak dünyasına adım atmasının epik bir yolculuğunu anlatır. Jeanne, hayatının zorluklarına meydan okurken, kararlılıkla ilerler ve kendi kaderini belirler. Ancak, Kral Louis XV’in ilgisini çekmesiyle, hayatı tamamen değişir ve sarayın ışıltılı dünyasına adım atar. Bu beklenmedik dönüşüm, Jeanne’nin içindeki tutkuyu ateşler ve onu krala olan aşkının derinliklerine sürükler. Versailles sarayındaki yaşam, Jeanne’nin içsel ve dışsal mücadelelerini anlatırken, aynı zamanda dönemin sosyal normlarını da sorgular. Bu hikaye, bir kadının cesareti ve azmi üzerinden bir toplumun ve kültürün portresini çizer, aynı zamanda insanın içindeki en derin arzuların gücünü kutlar.