Bir kadının güç kazanma yolculuğu, sadece onun kendi hikayesi değil, aynı zamanda bir toplumun ve krallığın geleceğini de belirleyebilir. Lady Jane’in hikayesi de bu güçlü etkiyi gözler önüne serer. Taht hırsıyla yanıp tutuşan manyaklardan, anlam veremediğimiz kahramanlıklara; sapkın seksle dolu entrikalardan, muhteşem kılıç dövüşlerine ve büyülü gerçekçiliğe kadar her türlü unsuru barındırıyor. Lady Jane, sıradan bir günün sonunda, beklenmedik bir şekilde kendini kraliçe olarak bulur ve bu durum onun için tamamen farklı bir hayatın kapılarını aralar. Yeni rolüyle birlikte, hem kişisel hem de politik bir mücadeleye girişir. Krallığın istikrarını sağlamak için tahtın peşinde koşan düşmanlarına karşı savaşırken, aynı zamanda sevdiği adamla olan ilişkisini de korumak zorunda kalır. Bu süreçte, içindeki gücü ve adalet duygusunu keşfetmenin yanı sıra, krallığın geleceğini şekillendirmenin sorumluluğunu da hisseder.