Gecenin karanlığı Lisa’nın düşüncelerini sarmalıyordu, çünkü 1989 yılında geçen bu hikaye, toplumun genellikle yanlış anlamasıyla mücadele eden bir genç etrafında dönüyordu. Lise yıllarında gizlice hoşlandığı kişinin aslında sıradışı bir sırrı olduğunu keşfettiğinde, hayatı tamamen değişmişti. Zira, hoşlandığı kişinin aslında bir ceset olduğunu fark etmişti. Bu olağanüstü durum, bir şimşek fırtınası ve Lisa’nın garajındaki eski solaryum yatağı arasındaki tuhaf bir olayla bağlantılıydı. Lisa, garajında eski bir solaryum yatağıyla uğraşırken, tesadüfen bir Viktorya dönemi cesedini canlandırmıştı. Bu beklenmedik keşif, Lisa ile bu esrarengiz ceset arasında bir ilişkinin doğmasına neden olmuştu. Ancak, bu ilişki tuhaf bir romantizm ve korku dolu bir maceraya dönüşmüştü. Çünkü Lisa, sevdiği adamın -ya da aslında cesedin- eksik parçalarını bulmak için kanlı bir yolculuğa çıkmıştı. Lisa ve bu gizemli ceset arasındaki ilişki, aşkın sınırlarını zorlamıştı. Cesedin canlanmasıyla birlikte, ikili arasında beklenmedik bir bağ oluşmuştu ve bu bağ, onları hem aşkı hem de korkuyu keşfetmeye yönlendirmişti. Lisa, sevdiği cesedin geçmişini ve bu olağanüstü durumun sırlarını çözmek için çaba sarf ederken, aynı zamanda kendi duygularıyla da yüzleşmek zorunda kalmıştı.