Helen, hayatında daima huzur ve sakinliği arayan bir ruha sahipti. Ancak boşanma süreci, onun için bir dönüm noktası oldu. Yeniden doğaya dönerek, içsel huzurunu bulma yolculuğuna çıkmaya karar verdi. Bu nedenle, vahşi doğada hayatta kalma kursuna katılarak kendini doğanın kollarına bıraktı. Kursun ilk gününde, zorlu doğa koşullarıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Ancak her zorluk, onun için bir öğrenme ve büyüme fırsatıydı. Fiziksel ve zihinsel dayanıklılığını artırmak için çaba harcadı, hayatta kalma becerilerini geliştirdi ve doğanın sunduğu kaynakları keşfetti. Bu yoğun eğitim süreci, sadece bir fiziksel mücadele değil, aynı zamanda bir içsel dönüşüm süreciydi. Hem doğanın zorluklarıyla hem de kendi içsel sınırlarıyla mücadele ederek, her geçen gün daha da güçlendi ve daha bütün bir insan haline geldi. Bu deneyim, Helen’in yaşamında yeni bir sayfa açmasını sağladı ve gerçek mutluluğun peşinden gitme cesaretini bulmasına yardımcı oldu.