Brynn Adams, şehrin tenha bir köşesindeki kafenin bir masasında oturmuş, not defterine düşüncelerini yazıyordu. Kafenin sessiz atmosferi, ona odaklanma ve yazma fırsatı tanıyordu. Yaratıcılığı ve yetenekleriyle çevresinde her zaman dikkat çeken Brynn, kendini çoğu zaman soyutlanmış ve yalnız hissettiği bir dünyada yaşamaktadır. İç dünyası renkli düşüncelerle ve özel yeteneklerle dolu olan Brynn, bu sebeple çevresi tarafından genellikle farklı biri olarak algılanır. Kafede geçirdiği zamanlar, onun zihnini boşaltmasına ve yeni fikirler üretmesine yardımcı oluyordu. Ancak, içinde bulunduğu yalnızlık duygusuna rağmen, umudunu hiçbir zaman kaybetmez ve huzuru her zaman büyüdüğü evin sıcak atmosferinde bulur. Her şey olağan seyrinde ilerlerken, bir gece Brynn’in hayatı, dünya dışından gelen ürpertici ve tamamen beklenmedik bir davetsiz misafirin tuhaf sesleriyle uyanmasıyla dramatik bir şekilde değişir. Bu olay, onun hayatına yeni bir yön verirken, aynı zamanda onu derin bir içsel yolculuğa da çıkarır.