Rjukan kasabasının sakin ve huzurlu yapısı, karanlık bulutların ansızın ortaya çıkmasıyla sarsıldığında, genç Gunnar Sonsteby’nin hayatı sonsuza dek değişir. Almanya’nın Norveç’i işgali, onu sıradan bir çırak olmaktan çıkararak, cesaretle dolu bir direniş yolculuğuna sürükler. Güvenli yaşamının tuzaklarına veda edip, işgalcilere karşı ayakta durmaya karar verir. Bu ilk karar, başlangıçta sadece ufak bir kıvılcım gibi görünebilir, fakat kısa zamanda büyük bir direniş hareketine dönüşür. Cesaret dolu sabotajlar ve kurnaz stratejilerle Nazi güçlerini alt eden Gunnar, Oslo Çetesi’nin lideri olur ve tarihe geçer. Her adımında ölüm tehlikesiyle yüzleşse de, onun sarsılmaz kararlılığı ve cesareti, Norveç direnişinin unutulmaz bir sembolü olmasını sağlar.