Geceyi saran karanlık, şehrin dört bir yanını sessiz bir korkuya boğmuştu. Sokaklarda yankılanan fısıltılar, “Dublör Mike” ismini anıyordu; ölümden kaçan bu adam, şehirde terör estirmeye devam ediyordu. Mike, arabasına yerleştirdiği ölüm geçirmez mekanizmayla, birçok ölümcül kazadan sağ çıkmayı başarmış ve bu başarısı ona adeta ölümsüzlük bahşetmişti. Ancak onun en korkunç tarafı, genç kadınlara yönelik gerçekleştirdiği acımasız cinayetlerdi. Bir gece, karanlık bir barda gözüne kestirdiği bir grup kadın, Mike’ın yeni hedefi olur. Ama bu kadınlar, Mike’ın beklediğinden çok daha zeki ve ölümcül çıkar. Mike, avını yakalamaya çalışırken, aslında kendi oyununda bir piyon haline geldiğini fark etmez. Bu kadınlar, Mike’ın ölümcül planlarını altüst edecek ve onu kendi tuzağına düşürecektir. Karanlık gecenin içinde, Mike’ın sonunu hazırlayan bir kabus başlamış olur.