Raayan’ın hayatı, çocukluğunu bile yaşayamadan üstlendiği büyük sorumluluklarla şekillenmişti. Ailesinin yokluğunda dört küçük kardeşine hem koruyucu hem de ebeveyn olmak zorunda kalan Raayan, kendi hayallerinden vazgeçerek onların geleceğini düşünmek zorundaydı. Her gün, kardeşlerini kötülüklerden koruma mücadelesi veriyordu. Ancak bir süre sonra fark etti ki, kardeşleri suç dünyasının karanlık ağına doğru çekiliyordu. Raayan, her ne kadar onları bu tehlikeli yoldan alıkoymaya çalışsa da, karşısında yozlaşmış bir düzen, intikam duygusu ve cinayetlerle dolu bir dünya vardı. Kardeşlerini kurtarmak için verdiği bu mücadele, onun tüm hayatını altüst edecek bir savaşa dönüşüyordu. Raayan’ın sevdiklerini korumak için vereceği kararlar, onun kaderini belirleyecekti. Bu savaşın sonunda, ya kardeşlerini suçun pençesinden çekip çıkaracak ya da kendisi de bu karanlık dünyada kaybolacaktı.