Canan, adalet sistemine kendisini adamış bir ceza avukatı olmanın yanı sıra, ailesine olan bağlılığı ile de tanınan bir figürdür. Her gün adliye koridorlarında, hak mücadelesi vermek için koşuşturan Canan, geceleri annesinin yanına giderek onun sağlık durumu için dualar etmektedir. Bu ikili yaşam, ona hem büyük bir sorumluluk hem de derin bir yük getirmektedir. Yoğun ve stresli çalışma temposuna rağmen, düşkün bir evlat olarak annesine desteğini sürdürmeyi hedeflemektedir. Ancak, yıllarca süren bir cinayet davasının kritik karar anı geldiğinde, Canan’ın içindeki karmaşa ortaya çıkar. O an, sadece bir avukat olarak değil, aynı zamanda bir kız evlat olarak da önemli bir seçim yapmak zorundadır. Vereceği kararlar, sadece mahkeme salonunda değil, annesinin hayatındaki mücadelede de belirleyici olacaktır.